İnsanları tanımak adına kendileriyle ilgili ilk kez soru sorarkenki yapı ile alışkanlık - yetenek ve ricayı ayırmak zorundayız. Türkçe'de aynı yapıda söylenseler bile içerikleri farklıdır.
Yetenek : Dans eder misin?
Alışkanlık: Her zaman dans eder misin?
Rica: Benimle dans eder misin?
1. Yetenek olarak ... ebilmek:
Can you play backgammon? (Tavla oynayabilir misin?)
2. Dostca rica olarak:
Can you show me the way? (Bana yolu gösterir misin? gösterir misiniz?)
3. Kapasite olarak:
Some babies can cry for hours. (Bazı bebekler saatlerce ağlayabilirler.)
4. Güçlü olasılık olarak:
We can visit Mustafa tonight. (Bu akşam Mustafa'yı ziyaret edebiliriz.)
5. Kişisel yasak olarak:
You can't park in front of my house. (Evimin önüne park edemezsin.)
6. Duyu fiilleriyle:
Can you see the woman at the bus stop? (Otobüs durağında ki kadını görüyor musun?)
7. Varsayım:
They can be listening to us. (Bizi dinliyor olabilirler.)
Hasan can't have taken it. He isn't here. (Hasan almış olamaz. Burada değil.)
-ebilmek - Can
CAN (ken)
Kullanıldığı yerler:
1. Yetenek olarak ... ebilmek:
2. Dostca rica olarak:
3. Kapasite olarak:
4. Güçlü olasılık olarak:
5. Kişisel yasak olarak:
6. Duyu fiilleriyle:
7. Varsayım: