İngilizce Konuşma - Speaking
run down, under the weather as fit as a fiddle Tina: You look run down baby. (Canım, halsiz görünüyorsun.) Serkan: Yeah, I have been a bit under the weather these days. (Evet, bu aralar biraz keyifsizim.) Tina: Shall I make you a herb tea? It will help. (Sana bitki çayı yapayım mı? İyi gelir.) Serkan: That would be very good, but I think I gotta take a sick leave and have a good rest. (Çok iyi olu
I'm broke - The tickets are on me - We're quits I need some change - Here you are hard up for money - go thorugh - well-off Filiz: Shall we go to the concert next week? (Önümüzdeki hafta konsere gidelim mi?) Gül: Uh, I'm not sure. (Hmm, emin değilim.) Filiz: Why not? (Neden?) Gül: I've had lots of payments this month. I'm broke. (Bu ay çok fazla ödemem vardı. Beş parasızım.) Filiz: Oh, come on. It
Kişisel sorular - Personal questions Türkiye / İstanbul'la ilgili sorular - Questions about Turkey 1. How old are you? (Kaç yaşındasınız?) 2. Where are you from? (Nerelisiniz?) 3. What do you do? / What is you job? (Ne iş yapıyorsunuz?) 4. Where do you work? (Nerede çalışıyorsunuz?) 5. Do you like you job? (İşinizi seviyor musunuz?) 6. Have you got a sister or a brother? (Kardeşiniz var mı?) 7. Ar
Adres Sorma / Yön Tarifi - Asking for Direction
İngilizce Tekerlemeler 3 - Tongue Twisters 3