-meli, -malı - have to / must

01/22/2010 12:33:05

have to - must

 "have toyardımcı fiil olarak kullanılır ve gereklilik anlamı verir. "have to dan sonra fiilin yalın hali kullanılır.

I have to wake up early tomorrow, I'll go to governer's office. (Yarın erken kalkmam gerekiyor, valiliğe gideceğim.)
That paper has to be submitted next week. (O kağıdın haftaya teslim edilmesi gerekiyor.)
 
Geniş zamanda tekil öznelerde 'has to'ya dönüşür.
Gizem would come with us too, but she had to work. (Gizem de bizimle gelecekti ama çalışması gerekiyordu.)
 
must' la aralarında çok önemli anlam farkı olamasa da karıştırılmaması gereken nokta "must" kişinin kendisini yapmak zorunda hissettiği durumlarda kullanılır ama "have to'da bir dış etkenin getirdiği gereklilik vardır. İkisi de Türkçe'de aynı yapıyla kullanıldığı için İngilizce'de farkı karıştırabiliyoruz.
The project has to be handed next week, but I must finish this work today, I don't want to miss Eda's wedding. (Bu projenin önümüzdeki hafta teslim edilmesi gerekiyor ama benim bu işi bugün bitirmem gerekiyor, Eda'nın düğününü kaçırmak istemiyorum. [Bir hafta zamanım var ama bugün bitirmek benim kararım çünkü arkadaşımın düğününe gitmek istiyorum.])
  • Tamer: "Do you have to wear uniform in the school?'
  • Julia: "Yes, but we are free on Tuesdays and Fridays.'
  • Tamer: "Okulda üniforma giymek zorunda mısınız?'
  • Julia: "Evet ama Salı ve Cuma günleri serbest.'
I must do the dishes now, I'll have guests for dinner. (Bulaşıkları şimdi yıkamam lazım, akşama yemeğe misafirim var. [Kimse dayatmıyor bulaşık yıkamamı, duruma göre ben karar veriyorum.])
 
 "must" da kural, yasa ya da emir anlamı da vardır.

All passengers must wear seat belts.

 
 "have to" ve "must" olasılık ya da tahmin de bildirirler.
He looks terrible. His illnes must be serious. (Çok kötü görünüyor. Hastalığı ciddi olmalı.)
There has to be some kind of way out... (Bir çıkış yolu olmalı.)
 
 "mustın geçmiş ya da gelecek zamanla kullanımı yoktur. Bu durumlarda have to kullanılır.
 
 "have to" nun olumsuzunu "do" yardımcı fiilini kullanarak yaparız. Gerekli değil, zorunda değilsin anlamlarını verir.
Thank you but you don't have to come with me, I can go by myself. (Sağol ama benimle gelmek zorunda değilsin, kendim gidebilirim.)
She didn't have to do all the work alone. (Bütün işi yalnız başına yapmasına gerek yoktu.)
 
 "must" ın olumsuzu ise tamamen farklı bir anlam verir. Yasaklamalarda ya da duruma göre uygunsuz olan davranışlarda kullanılır.
You mustn't speak during exam. (Sınav süresince konuşamazsınız.)
You mustn't go inside with your shoes on. (İçeri ayakkabınla giremezsin.)
We must never forget how much we owe to these brave men. (Bu cesur adama ne kadar borçlu olduğumu asla unutmamalıyız.)
 
 "must" ayrıca birisine güzel bir şeyi kesinlikle denemesini önerirken, beğeneceğinden ne kadar emin olduğumuzu göstermek için kullanırız.
You must come and stay with us at the weekend. (Haftasonu bizimle gelip kalmalısın.)

3 kişi tarafından oylandı. Ortalama: 5,00

Oyla!

  • umutto35 umutto35 : 03/20/2011 13:04:57
    çok güzel anlatmışsınız
1 Yorum
Yorum Yaz Soru Sor

Konu hakkındaki yorumunuz