1. Görevlerde, gerekliliklerde-must'dan daha zayıf bir ifade, tavsiyelerde (duty, necessity-weaker than must), advice
You should talk to him again, there is a misunderstanding. (Onunla tekrar konuşmalısın, bir yanlış anlaşma var.)
Are you sure you're doing the right thing? I think you should think again! (Doğru şeyi yapıtığından emin misin? Bence tekrar düşünmelisin.)
If she wants to come with us, she should finish her work until 8. (Eğer bizimle gelmek istiyorsa, işini 8'e kadar bitirmesi lazım.)
2. Tahminlerde (Prediction): Türkçe'de "gerekmek" kelimesinin yerine kullanıyoruz.
The empiricists believe that language should be learnable by experience, without any prior knowledge. (Deneyciler, dilin ön bilgi olmaksızın, deneyimle öğrenilebilir olduğuna inanırlar.)
You can't make me go to the police station. There should be a misunderstanding; I'm not the one you're looking for. (Beni karakola götüremezsiniz. Bir yanlış anlaşılma olmalı, sizin aradığınız kişi ben değilim.)
There should be a way out from this place. (Buradan bir çıkış yolu olmalı [olması gerekir].)
-meli -malı "Should"un Kullanımı - Should
Should'un Kullanımı -meli, -malı
1. Görevlerde, gerekliliklerde-must'dan daha zayıf bir ifade, tavsiyelerde (duty, necessity-weaker than must), advice
2. Tahminlerde (Prediction): Türkçe'de "gerekmek" kelimesinin yerine kullanıyoruz.