"to" ve "for" bir şeyi yapmak için kullanılıyor, ama bunları karıştırıyorsanız:
1. for neden bildirir, to ise yön bildirir:
They may sell the mobile phone to her. (Telefonu ona satabilirler)
They may sell the mobile phone for her. (Telefonu onun için satabilirler.)
They are going to the supermarket. (Markete gidiyorlar.)
They are going for vegetables. (Sebze için gidiyorlar.)
2. İçin anlamıyla kullanıldıklarında for isimlerde birlikte, to fiillerle birlikte kullanılır:
You are here to learn English. (İngilizce öğrenmek için buradasınız.)
You are here for English. (İngilizce için buradasınız.)
Kim için olduğunu söylüyorsak söylediğimiz kişinin başına for getiririz.
There isn't any food for us to eat. (Bizim için yiyecek birşey yok.)
3. Birisine birşey verirken veya vermek benzeri fiillerle birlikte: "bring, give, hand, lend, offer, pass, pay, post, promise, read, sell, send, show, take, teach, tell, throw, write..."
She gave me a present. (Bana hediye verdi.)
Birisi için birşey alırken veya almak benzeri fiillerle birlikte: "book, bring, build, buy, choose, cook, fetch, find, get, leave, order, pick, reserve, save..."
I bought a skirt for my mother. (Annem için etek aldım.)
"to" ya da "for" - to or for
"to" ve "for" Kullanımı
"to" ve "for" bir şeyi yapmak için kullanılıyor, ama bunları karıştırıyorsanız:
1. for neden bildirir, to ise yön bildirir:
2. İçin anlamıyla kullanıldıklarında for isimlerde birlikte, to fiillerle birlikte kullanılır:
3. Birisine birşey verirken veya vermek benzeri fiillerle birlikte: "bring, give, hand, lend, offer, pass, pay, post, promise, read, sell, send, show, take, teach, tell, throw, write..."