İlişkilendirilen Kelime Listesi
-
Vocabulary Learning by Associating
01/28/2010 16:35:09
İlişkilendirilen kelime listesi:
decay: Şarapları "dik" durumda saklamamalısınız. Eğer "dikey" olarak saklarsanız şaraplarınız bir süre sonra bozulacaktır. "Dikey" olarak okunan "decay" bozulmak, çürümek anlamına gelmektedir.
The tomatoes are decayed because of the hot weather. (Domatesler sıcak havadan dolayı bozulmuşlar.)
feast: "Festivaller" insanların biraraya gelerek eğlendikleri, yemek yedikleri ve değişik oyunlar düzenledikleri etkinliklerdir. "Festival" kelimesinin ilk hecesine "a" harfi eklediğimizde oluşan "feast" ( Fi:st) kelimesi de şölen, ziyefet ve bayram anlamlarına gelmektedir.
Before Ramadan Feast muslims fast. (Ramazan'dan önce müslümanlar oruç tutarlar.)
yell: Bazen "yel" eserken inceden birisi bağırıyor gibi hissedilir. 'Yell'e beraber bir çığlık duyar gibi oluruz. "Yell" bağırmak, çığlık atmak anlamına gelmektedir.
What do they yell when they win a point? (Sayı yapınca ne diye bağırıyorlar?)
sill: Ev temizlerken evin bazı yerleri "silinir". Mesela yerler "silinir", camlar "silinir", kapılar "silinir". Bir de eşik "silinir". "Sill" eşik anlamına gelmektedir.
There are some flowers on the sill. (Eşiğin üstünde çiçekler var.)
pill: "Pil" herhangi bir malzemeye enerji vermek onu çalıştırmak için kullanılır. İnsanlar yorulunca, artık daha fazla çalışamayacaklarını ifade etmek için "pilim bitti" derler. Böyle zamanlarda insanların bir vitamin hapı alması iyi olur. "Pill" hap anlamına gelmektedir.
I am going to buy pill boxes to my grandmother. (Anneanneme hap kutusu alacağım.)
yolk: Yolda gezerken yerde kırılmış yumurtalar gördüm. Yumurta sarıları yolun kenarına saçılmıştı. "Yolk" yumurta sarısı anlamına gelmektedir.
Separate the whites from the yolks. (Yumurtanın beyazını sarısından ayırın.)
far: Araba uzağımızda olmasına rağmen arabanın "farları" gözümüzü aldı. "Far" uzak anlamına gelmektedir.
The cinema is not far from here. (Sinema buraya uzak değil.)
develop: Çölde bi "deve"nin sırtında yolculuk ettiğinizi ve "deve"nin hörgücünün üstünde yani hemen önünüzde laptopunuzu koyacağınız düz bir tahta düşünün. "Deve"niz o kadar gelişmiş bir "deve"ki robot misali laptopunuzu şarj ediyorsunuz. Nereden mi, farz edin hörgücün sağ ve sol tarafında ikişer tane piriz var. İşte böyle; "gelişmiş bir deve"yle yolculuk ediyosunuz. "develop" ; gelişmiş demektir.
I'm looking for a job which will enable me to develop my talents. (Yeteneklerimi geliştirmemi sağlayacak bir iş bakıyorum.)
İlişkilendirilen Kelime Listesi - Vocabulary Learning by Associating
İlişkilendirilen kelime listesi:
decay: Şarapları "dik" durumda saklamamalısınız. Eğer "dikey" olarak saklarsanız şaraplarınız bir süre sonra bozulacaktır. "Dikey" olarak okunan "decay" bozulmak, çürümek anlamına gelmektedir.
feast: "Festivaller" insanların biraraya gelerek eğlendikleri, yemek yedikleri ve değişik oyunlar düzenledikleri etkinliklerdir. "Festival" kelimesinin ilk hecesine "a" harfi eklediğimizde oluşan "feast" ( Fi:st) kelimesi de şölen, ziyefet ve bayram anlamlarına gelmektedir.
yell: Bazen "yel" eserken inceden birisi bağırıyor gibi hissedilir. 'Yell'e beraber bir çığlık duyar gibi oluruz. "Yell" bağırmak, çığlık atmak anlamına gelmektedir.
sill: Ev temizlerken evin bazı yerleri "silinir". Mesela yerler "silinir", camlar "silinir", kapılar "silinir". Bir de eşik "silinir". "Sill" eşik anlamına gelmektedir.
pill: "Pil" herhangi bir malzemeye enerji vermek onu çalıştırmak için kullanılır. İnsanlar yorulunca, artık daha fazla çalışamayacaklarını ifade etmek için "pilim bitti" derler. Böyle zamanlarda insanların bir vitamin hapı alması iyi olur. "Pill" hap anlamına gelmektedir.
yolk: Yolda gezerken yerde kırılmış yumurtalar gördüm. Yumurta sarıları yolun kenarına saçılmıştı. "Yolk" yumurta sarısı anlamına gelmektedir.
far: Araba uzağımızda olmasına rağmen arabanın "farları" gözümüzü aldı. "Far" uzak anlamına gelmektedir.
develop: Çölde bi "deve"nin sırtında yolculuk ettiğinizi ve "deve"nin hörgücünün üstünde yani hemen önünüzde laptopunuzu koyacağınız düz bir tahta düşünün. "Deve"niz o kadar gelişmiş bir "deve"ki robot misali laptopunuzu şarj ediyorsunuz. Nereden mi, farz edin hörgücün sağ ve sol tarafında ikişer tane piriz var. İşte böyle; "gelişmiş bir deve"yle yolculuk ediyosunuz. "develop" ; gelişmiş demektir.