Nicelik Sözcükleri - Quantifiers--

01/21/2010 13:50:55

QUANTIFIERS -NİCELİK SÖZCÜKLERİ/BELİRLEYİCİLER

İsimlerin az, çok, birkaç vb. şekillerde miktarlarını belirtmek için kullanldığımız nicelik sözcüklerini göreceğiz bu bölümde. Sadece sayılabilen veya sayılamayan isimlerle kullanılanların yanısıra hem sayılan hem de sayılamayan isimlerde kullanılan nicelik sözcükleri de vardır.

I- Öncelikle sayılabilen ve sayılamayan isim ayrımı olmadan kullanılan nicelik sözcükleri ile başlayalım.

  1.  "A LOT OF/LOTS OFÇok, bir sürü, pek çok anlamlarına gelir.
    She has got a lot of problems. (Onun çok problemi var.)
    Lots of people are ignorant. (Pek çok insan cahil.)
    They need a lot of money to pay their depts. (Borçlarını ödemek için çok paraya ihtiyaçları var.)
    There was a lot of dust in the room. (Odada çok toz vardı.)
  2.  "SOME:biraz, bir parça, bazı anlamlarına gelir. Bazen de hiçbir artı anlam eklemez geldiği cümleye ve sadece cümlenin daha etkili olmasını sağlar. Olumlu cümlelerde kullanılır. İstisna olaran sadece ikram sorularında kullanılır.
    You have to read some books on this matter. (Bu konu üzerinde kitaplar okumak zorundasın.)
    Some babies simply do cry more than others. (Bazı bebekler diğerlerinden daha çok ağlar.)
    Can you give me some solution hints please? (Bana çözüm ipuçları verebilir misin lütfen?)
    Have you got some money? (Biraz paran var mı?)
  3.  "ANY:hiç, herhangi anlamlarına gelir. - bazen de hiçbir artı anlam eklemez geldiği cümleye ve sadece cümlenin daha etkili olmasını sağlar. Olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde kullanılır.
     
    Olumlu cümlelerde her anlamına gelir
    There can't be any papers in that drawer? (O çekmecenin için hiç kağıt olamaz.)
    Do you have any questions? (Sorunuz var mı?)
    Any student knows this. (Her öğrenci bunu bilir.)
    We don't have any objections to this offer? (Bu teklife itirazımız yok.)
  4.  "NO: hiç, hiç bir anlamına gelir. Olumlu cümlelerde kullanılır ve anlamı olumsuz yapar.
    I have no idea. (Hiç fikrim yok.)
    There is no information about the meeting. (Toplantıyla ilgili hiç bilgi yok.)
    This e-mail has no importance at all. (Bu e-postanın hiç bir önemi yok.)
    There was no development about that project (Proje ile ilgili hiç bir gelişme yoktu.)
  5.  "NONE: hiçbiri, -dan/-den hiçbirisi -none of
    None of the children came to school yesterday. (Çocuklardan hiçbirisi dün okula gelmedi)
    None of his judgements is true. (Yargılarının hiçbiri dogru değil.)
    None of this information makes him happy (Bu biligilerin hiçbiri onu mutlu etmez.)
  6.  "MOST:" birçok, büyük bölüm, pek çok "Most Of: birçoğu, büyük bölümü,çoğu
    Most students did their homework in time. (Birçok öğrenci ödevini zamanında yaptı.)
    Most of the women love shopping. (Kadınların birçoğu alışverişe bayılır)
    Most bread is made from wheat. (Birçok ekmek buğdaydan yapılır.)
  7.  "PLENTY OF:bir sürü, birçok
    There are plenty of pencils in his pocket. (Cebinde bir sürü kalem var.)
    There was plenty of sugar at home. (Evde çok şeker vardı.)
    I lost plenty of money last night. (Geçen gece bir sürü para kaybettim.)

II- Sadece sayılamayan isimlerle kullanılan nicelik sözcükleri:

  1.  "LITTLE:çok az, yeterli değil
    I have little time so please don't waste my time. (Çok az vaktim var bu yüzden zamanımı boşa harcama lütfen.)
    He has left little coffee in the cup. (Fincanda çok az kahve bırakmış.)
    We have very little butter at home. (Evde çok az yağımız var.)
  2.  "A LITTLE:az, ama yeterli
    There is a little water in the bottle. (Şişede biraz su var.)
    You have a little time to catch the bus. (Otobüsü yakalamak için az zamanın var.)
  3.  "MUCH:" çok ya da pek anlamlarına gelir ve genellikle soru ve olumsuz cümlelerde kullanılr.
    Do you watch much television? (Çok televizyon izler misin?)
    There isn't much housework left. (Pek ev işi kalmadı.)
    She didn't have much patience. (Pek sabrı yoktu.)
  4.  "A GREAT/GOOD DEAL OF: birçok, bir sürü
    I have great deal of respect for you. (Sana karşı çok saygım var.)
    Natural disasters caused a great deal of damage. (Doğal felaketler bir sürü zarara sebep oldular.)
    He has gained a good deal of money. (Bir sürü para kazandı. [Hatırı sayılır miktarda...)
  5.  "A GREAT AMOUNT OF:-çok büyük bir miktar "A SMALL AMOUNT OF:küçük bir miktar
    I think rich people should donate a great amount of money to charity. (Bence zengin insanlar hayır işlerine büyük miktarda para bağışlamalı.)
    She need a small amount of help. (Bir miktar yardıma ihtiyacı var.)

III - Sadece sayılabilen isimlerle kullanılar nicelik sözcükleri:

  1.  "FEW : çok çok az sayıda, yetersiz.
    Few people came to visit him before his death. (Ölümünden önce onu ziyarete birkaç kişi geldi.)
    She has bought few books. (Birkaç kitap aldı.)
    You should look at few of his works. (İşlerinin bir kaçına göz atmalısın.)
  2.  "A FEW: az sayıda - yeterli, birkaç.
    He has a few friends. (Bir kaç arkadaşı var.)
    They couldn't deal with even a few problems. (Birkaç problemle bile ilgilenemediler.)
    The teacher asked a few questions in the exam. (Öğretmen sınavda çok az soru sordu.)
  3.  "SEVERAL:birkaç, "a fewdan daha fazla "manyden daha az
    I know several people who really love each other. (Birbirini gerçekten seven birkaç kişi tanıyorum.)
    Birbirini gerçekten seven birkaç kişi tanıyorum. (Bize birkaç mektup yolladılar.)
    Bize birkaç mektup yolladılar. (Romanın birkaç yönü belirsiz bırakılmış.)
  4.  "MANY: çok, birçok.
    She has many dogs. (Onun çok köpeği var.)
    Since many years, we have working together. (Yıllardır birlikte çalışıyoruz.)
    Many people prefer to go seaside in summer. (Birçok insan yazın denizkıyısına gitmeyi tercih ediyor.)
  5.  "A NUMBER/GROUP OF:bir miktar, belli sayıda, bir grup.
    I found a number of mistakes in your exam paper. (Sınav kağıdında birkaç hata buldum.)
    A group of people came here for the weekend. (Bir grup insan haftasonu için buraya geldi.)

2 kişi tarafından oylandı. Ortalama: 5,00

Oyla!

0 Yorum
Yorum Yaz Soru Sor

Konu hakkındaki yorumunuz