Para üzerine - On money

10/19/2010 12:07:39

I'm broke - The tickets are on me - We're quits

Para üzerine Para üzerine
Filiz: Shall we go to the concert next week? (Önümüzdeki hafta konsere gidelim mi?)
Gül: Uh, I'm not sure. (Hmm, emin değilim.)
Filiz: Why not? (Neden?)
Gül: I've had lots of payments this month. I'm broke. (Bu ay çok fazla ödemem vardı. Beş parasızım.)
Filiz: Oh, come on. It's not important. The tickets are on me. (Hadi ya. Önemli değil. Biletler benden.)
Gül: Next month I'll pay for them. (Önümüzdeki ay öderim.)
Filiz: Don't be silly. You take me out for a dinner and we're quits with you. (Saçmalama. Beni akşam yemeğine götürürsün, ödeşiriz.)

I need some change - Here you are

Para üzerine
Fikret: Hello, I need some change. May I have change for a ten dollar bill? (Merhaba, bozuk paraya ihtiyacım var. On dolar bozabilir misiniz?)
Cashier: I'm sorry but we cannot give change. It's market's policy. (Afedersiniz ama bozuk para veremiyoruz. Market prensibi.)
Fikret: This is so bad! Is there any place I can have some change near here? (Çok kötü. yakınlarda para bozdurabilecğim bir yer var mı?)
Cashier: There's a little shop ahead. (İlerde küçük bir dükkan var.)
Fikret: Well, I have to hurry. I'll buy a chewing gum. (Şey, acele etmeliyim. Sakız alacağım.)
Cashier: OK. Here you are. (Peki. Buyrun.)

hard up for money - go thorugh - well-off

Para üzerine
Selin: Can you loan me some money? I'm a little hard up for money. (Bana biraz borç verebilir misin? Biraz paraya sıkıştım.)
Leyla: Oh, that's very bad but I've aldready gone through my paycheck. (Bu çok kötü ama ben çoktan maaş çekimi harcayıp bitirdim.)
Selin: Really, I thought you were well-off. (Gerçekten mi? Ben durumun iyi sanıyordum.)
Leyla: Oh honey, that was before we had taken out loan for the car. (Canım ya, o, araba için kredi çekmeden önceydi.)

3 kişi tarafından oylandı. Ortalama: 4,33

Oyla!

0 Yorum
Yorum Yaz Soru Sor

Konu hakkındaki yorumunuz