Çin' in güzide bir köyünde, muhtarın kara gözlü, kara saçlı bir oğlu olur. Adet olduğu üzere çocuğu köyün en yaşlı bilge kişisine götürürler. Yaşlı bilge çocuğa Çince' de kara-saçlı-kara-gözlü anlamına gelen
"CAN CING CONG" adını verir. 2 yıl sonra muhtarın bir çocuğu daha olur ve yine yaşlı bilgeye götürürler. Yaşlı bilge bu kez "Bu çocuğa ağzı güzel, burnu güzel anlamına gelen TAI TING TONG adını verdim" der.
Bundan 12 ay sonra muhtarın bir veledi daha peydahlanır. Fakat bu çocuk sarışın ve mavigözlüdür. Buna bir anlam veremezler fakat yine de bilgeye götürürler. Bilge ise bebeğinadını hemen koyar: "SAM TING RONG"
Something: bir şey
I want to tell you something. - Sana bir şey söylemek istiyorum.
Someone: birisi:
They are looking for someone clever. - Zeki birini arıyorlar.
Somewhere: bir yer
They prefer somewhere silent. - Sessiz bir yeri tercih ediyorlar.
Something / Somewhere / Someone + sıfat: Sıfatlar bu kelimeden önce değil sonra kullanılır.
Sam Ting Rong
Muhtar (Headman)
Çin' in güzide bir köyünde, muhtarın kara gözlü, kara saçlı bir oğlu olur. Adet olduğu üzere çocuğu köyün en yaşlı bilge kişisine götürürler. Yaşlı bilge çocuğa Çince' de kara-saçlı-kara-gözlü anlamına gelen
"CAN CING CONG" adını verir. 2 yıl sonra muhtarın bir çocuğu daha olur ve yine yaşlı bilgeye götürürler. Yaşlı bilge bu kez "Bu çocuğa ağzı güzel, burnu güzel anlamına gelen TAI TING TONG adını verdim" der.Bundan 12 ay sonra muhtarın bir veledi daha peydahlanır. Fakat bu çocuk sarışın ve mavigözlüdür. Buna bir anlam veremezler fakat yine de bilgeye götürürler. Bilge ise bebeğinadını hemen koyar: "SAM TING RONG"
Something: bir şey
I want to tell you something. - Sana bir şey söylemek istiyorum.
Someone: birisi:
They are looking for someone clever. - Zeki birini arıyorlar.
Somewhere: bir yer
They prefer somewhere silent. - Sessiz bir yeri tercih ediyorlar.
Something / Somewhere / Someone + sıfat: Sıfatlar bu kelimeden önce değil sonra kullanılır.
There is something wrong. - Yanlış bir şey var.