ücret : pay, salary, wage, commission, fee, income
pay: Birinin maaş olarak aldığı para
It's a nice job but the pay is appalling. (İyi bir iş ama maaş berbat.)
The pay for this job is €250 a week. (Bu iş için ücret haftada €250.)
salary: Genellikle banka hesabına yatan sabit maaş, aylık.
an annual salary of £20 000 (20000 Euro'luk senelik maaş)
His net monthly salary is £1500. (Aylık net maaşı €1500.)
She got a salary increase in June. (Haziranda maaşı yükseldi.)
The company froze all salaries for a six-month period. (Şirket 6 aylık bi süre için bütün maaşları dondurdu.)
wage: Özellikle fiziksel güç gerektiren ağır işlerde çalışanlara genellikle haftalık ödenen sabit para. yevmiye, haftalık, gündelik.
a very low/high wage (çok düşük/yüksek ücret)
an hourly/daily/weekly/annual wage (saatlik, günlük, haftalık, yıllık ücret)
She earns a good wage in the supermarket. (Süpermarkette iyi bir ücret alıyor.)
The basic wage is €110 a week, but you can expect to earn more than with overtime. (Ücret haftalık 100 Euro ama fazla mesailerle birlikte daha çok kazanacağını umabilirsin.)
commission: Satılan ürün sayısıyla doğru orantılı olarak ödenen para. Komisyon.
She gets a 15% commission on every machine she sells. (Sattığı her makine için %15 komisyon alıyor.)
He charges %10 commission. (%10 komisyon alıyor.)
fee: Tek bir ürün ya da hizmet hizmet karşılığı ödenen para.
We charge a small fee for our services. (Hizmetimiz için küçük bir miktar alıyoruz.)
university fees (üniversite harçları)
an entrance/registration fee (giriş/kayıt ücreti)
We couldn't afford to pay the lawyer's fee. (Avukatın ücretini karşılayamadık.)
income: Çalışılarak kazanılan ya da bir yatırımdan elde edilen para, gelir.
Average incomes have risen by 4.5% over the past year. (Ortalama gelir geçen yılda %4,5 yükseldi.)
More help is needed for people on low incomes. (Düşük gelirli insanlar için daha fazla yardım gerekli.)
I haven't had much income from my stocks and shares this year. (Menkul kıymetlerden bu yıl çok fazla gelir elde edemedim.)
ücret - pay, salary, wage, commision, fee, income
ücret : pay, salary, wage, commission, fee, income
pay: Birinin maaş olarak aldığı para
salary: Genellikle banka hesabına yatan sabit maaş, aylık.
wage: Özellikle fiziksel güç gerektiren ağır işlerde çalışanlara genellikle haftalık ödenen sabit para. yevmiye, haftalık, gündelik.
commission: Satılan ürün sayısıyla doğru orantılı olarak ödenen para. Komisyon.
fee: Tek bir ürün ya da hizmet hizmet karşılığı ödenen para.
income: Çalışılarak kazanılan ya da bir yatırımdan elde edilen para, gelir.