Son Yayınlanan Orta Seviye Dersler


01/27/2010 12:49:44

Diets: 


01/27/2010 12:19:00

-tion ile biten 100 kelime ( a hundred words ending with -tion):


01/27/2010 12:07:58

Let's imagine that you want to ask someone's opinion about the forthcoming Here are a few ways you can ask the question. The usual ways... (genel, alışıla gelmiş yollar) [daha resmi]  More casual ways... (daha günlük kullanımlar) Particular kind of opinion... (belirli, daha detaylı bir görüş sorarken) Other ways with yes/no question Do you know any other ways to ask someone's opinion? Görüş sorma


01/26/2010 18:03:36

wanna: istemek anlamına gelen "want to' veya "want' kullanımının kısaltmasıdır. she, he, it haricindeki şahıs zamirleri ile kullanılabilir.  gonna: gelecek zaman anlamını veren "going to' kullanımının kısaltmasıdır. gotta: zorunluluk anlamını veren "have got to' veya "have got' kullanımının kısaltmasıdır.  dunno: bilmiyorum anlamını veren "I don't know.' kullanımının kısaltmasıdır. ain't: 'am, is,


01/26/2010 17:10:44

            Yeni bir bebeğin doğumunu kutlama: Hamileliği kutlama: Düğünü kutlama: Gathered all together here, we commemorate those who lost their lives in the great war. (Burada toplanmış Birinci Dünya Savaşı'ında hayatlarını kaybedenleri anıyoruz.) We gathered in remembrance of the victims. (Kurbanları anmak için toplandık.) Religious observances such as fasting can be hard to follow. (Oruç tutm


01/26/2010 16:12:13

Eş anlamlı Sıfatlar (Synonym Adjectives) 


01/26/2010 15:17:16

accompany: bir yere giderken eşlik etmek escort: koruma veya nezaket gereği eşlik etmek associate with: beraber zaman geçirerek eşlik etmek, arkadaşlık etmek Eşlik etmek: Accompany, Escort, Associate with 


01/26/2010 15:15:36

Tamir etmek: repair, fix, mend, restore, renovate repair: bozulmuş, zarar görmüş ya da düzgün çaışmayın birşeyi tamir etmek. fix: "repair' kelimesiyle aynı anlamı taşıyan "fix' daha informal bir kelimedir.  restore: birşeyi eski haline döndürmek renovate: birşeyi tamir edip enilemek, eski özelliklerin yenilemek, geliştirmek Ayakkabılarımı tamir etmeliyim. (I should have my shoes repaired.) Arabayı


01/26/2010 15:07:02

grade: belirli bir standart, kalite ya da seviye step: adım stage: bir işlemin ya da aktivitenin bir bölümü level: seviye class: bir toplulukta belirli özellikleri paylaşan bir sınıf/grup rank: (altta ya da üstte) bir pozisyon, durum, seviye Seviye: grade, step, stage, level, class, rank