Sözlük - Dictionary ( Orta )
to recognize and understand the difference between two or more things or people = farketmek, ayırt etmek Examples I can't get a driving licence, because I'm colorblind. I can't distinguish red and green. (Ehliyet alamam çünkü renk körüyüm. Kırmızıyla yeşili ayırt edemiyorum.) He was very old and unable to distinguish between his children any more. (Çok yaşlıydı ve çocuklarını birbirinden ayıramıyo
to deliberately get involved in a situation where you are not wanted or needed burnunu sokmak, karışmak, müdahale etmek "intervene", şekil ve anlam açısından "interfere" ile benzerlik gösterdiği için karıştılabilir. interfere, bir duruma, olaya burnunu sokmak demektir. intervene ise kaygaya, tartışmaya müdahale etmek, araya girmek demektir. Examples Comparing - Karşılaştırma Don't interefere in th
SHOP- dükkan- alışveriş
Sağlamak, tedarik etmek - Provide
"provide - sağlamak" kelimesinin farklı kullanımlarını görün.