İngilizce Kelime - Vocabulary
alike (aynı, benzer) - like (gibi) beside (yanında, yanına) - besides (üstelik, ayrıca, ilaveten) hard (çok, sıkı) - hardly (hemen hemen hiç, zar zor) in time (zamanında, vaktinden önce) - on time (zamanında, tam vaktinde) late (geç,son) - lately (son zamanlarda, yakınlarda) lay-laid-laid (bırakmak, sofra kurmak) - lie-lay-lain (uzanmak) - lie-lied-lied (yalan söylemek) leave (bir yerden ayrılmak,
ADVANCED VOCABULARY TEST
Many new words have been formed in the area of computing in the past few years... and more will soon appear in the market. Many new words have been formed in the area of computing in the past few years. The Information Superhighway and the Internet allow computer users to connect with computers all over the world, and use electronic mail: e-mail, now used by many of us in preference to snail mail,
If a child lives with criticism, They learn to If a child lives with They learn to fight. If a child lives with They learn to be If a child lives with They learn to feel If a child lives with They learn to be patient. If a child lives with They learn If a child lives with They learn to If a child lives with They learn If a child lives with They learn to have If a child lives with They learn to lik
Find out what does these phrasal verbs mean?
Find out what does these phrasal verbs mean? a. It's now three years since she broke up with her boyfriend. c. The fight broke up when the police arrived.
DO MAKE do homework (ödev yapmak) do housework (ev işi yapmak) do the ironing (ütü yapmak) do the ironing (bulaşıkları yıkamak) do the ironing (iş yapmak) do one's best (elinden geleni yapmak) do good (iyi şeyler yapmak) do harm (zarar vermek) do a favour (iyilik yapmak) do good (hayır işlemek) do business (iş yapmak) do harm (kötülük etmek) do hair (saç yapmak) make a food (yiyecek yapmak) make a
Speak Talk EXERCISES - ALIŞTIRMALAR SPEAK & TALK Talk business (İş konuşmak) Talk sense (Makul konuşmak) Talk nonsense (Boş konuşmak) Talk rubbish (Saçma konuşmak) Don't talk nonsense! (Boş konuşma!)
awfully: berbat, çok kötü, korkunç good: iyi, uygun,sağlam definite: kesin maybe: belki old: eski news: haber student: öğrenci teacher: öğretmen civil: sivil war: savaş act: rol yapmak natural: doğal alone: yalnız together: birlikte dry: kuru ice: buz dry: kuru wine: şarap terribly: berbat bir şekilde pleased: memnun Oxymorons
Atasözleri - Proverbs
Atasözü özlü geleneksel deyişlere denir. Açık bir gerçeği veya benzer bir tecrübeyi ifade etmek için kullanılır. İfade etmek istedikleri birebir çevirdiğimiz gerçek anlamları değildir. Farklı anlamlara benzetim veya gönderim yapmak amacıyla kullanılırlar. Aşağıdaki deyimlerin birebir karşılıklarını parantez içinde, aslında ne anlama geldiklerini ise bir alt bölümde açıklanıyor. (Öldüğünde onu yan